27 Aralık 2020

Mim : Kitap Sayfalarında Kaybolmak

 Merhaba, bugünü es geçeyim bir şey paylaşmayayım dedim ama canım İlkay'ım Mimlemiş beni. Kendi yazısını okumak için adına tıklayabilirsiniz.  Teşekkürler eski ben, seviliyorsun :)
Bu arada cevapları düşünmedim aklıma gelen ilk şeyleri yazdım, belki düşünsem aa bu vardı aa bunu neden yazmadım diyeceğim çok şey çıkacak eminim ama aklıma ilk gelenleri seçtim.. Başlayalım
 


1. Tekrar tekrar okumak istediğiniz kitabın adı nedir?

Henry Miller - Uykusuzluk
Georges Perec - Uyuyan adam


2. Konusuyla sizi içine çekmiş bir kitabı bitirdikten sonra yazara olan övgünüzü/hayranlığınızı nasıl gösterirsiniz?

Ben sevdiğim şeyleri biraz saplantılı seviyorum. Yazar, müzisyen, oyuncu fark etmez. Birine hayranlık duymuşsam onun tüm film- dizilerini izler, tüm kitaplarını albümlerini alırım. O kişiye ait her şeyi merak ederim.

3. Unutamadığınız sizde iz bırakan kitap karakteri/karakterleri ?

Kinyas ve Kayra ilgimnçti. An geliyor Kinyas, an geliyor Kayra oluyordunuz. Bir de Feniçka'da ki Fenya karakteri değişikti, bulunduğu o ortama göre farklıydı.

4. Okurken kendinizi üzgün, hüzünlü ve ağlarken bulduğunuz bir kitap var mı?

Ben kolay ağlayan biri değilim, birikim olursa anca, Cin Ali'de bile ağlarım. Ağlamak değil de Khaled Hosseini'nin Uçurtma Avcısı beni etkilemişti, sonra filmini de izlemiştim.

5. Çocukken okuduğunuz sizi etkileyen fakat konusunu silik olarak hatırladığınız bir kitap var mı?

İpek Ongun kitapları dışında kitap okumadım. Çünkü ben kitap okumaya 25 yaşında başladım. Evet yanlış okumadınız 25 yaşında. Ben sağlık sorunu fazla olan biriyim, hayatım hastanelerde geçti diyebilirim, belki de o yüzden bu kadar soğuk kanlıyım bilmiyorum ama benim lisede sol gözüm kör oldu. Keretakonus diye bir hastalık, o yüzden başka telaşlarım vardı. Hatta nenim iki gözümde nakil, ilerleyen yıllarda yeniden nakil olma durumu da var. O yüzden ben 25 yılın eksiğini kapatmak için 2 günde 1 kitap, hatta 2 gün önce 1 günde 2 kitap okudum. Öyle işte...

Tekrardan teşekkür ediyorum İlkay'cım çok çok kalp..

7 yorum:

  1. Çok geçmiş olsun. Allah şifa versin. Şimdi sağlıklı ve keyifli kitaplarınızı okuyun da. :)
    İlk maddedeki kitapları duymamıştım hiç. Bakayım. İpek Ongun okumadım hiç. Tam benim dönemim sayılır ama ne onu ne de o dönemin fantastik serilerini hiç okumamışım. Bazen nasıl uzak kaldım diye şaşırıyorum hep başka şeyler okurdum o zamanlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağolun. Çok uzun süre gözü yorunca ben buradayım diye kendini belli ediyor rahatsızlık. O iki kitabın alıntıları mevcut blogda göz atmak isterseniz. İpek Ongun benim ergenliğimde modaydı 90'ların ortası. Bir Genç Kızın Gizli Defteri diye serileri vardı. Ben 25 ten sonra başladım geç kalmışta sayılmam bu 11 yılda okuyabildiğim kadar okudum.

      Sil
  2. Biraz kuru oldu, aklıma gelmedi bir şey. Şimdi kitaplığa bakınca aa onu nasıl unuttun dediğim çok şey çıktı. Gecenin Sonuna Yolculuk, Tezer Özlü kitapları. Tess Gerritsen'in Rizolli & Isleas serisi, Bukowski, Simone de beuavur, Sade hiç biri gelmedi aklıma. Şuan Henry Miller Oğlak Dönencesi'ni okuyorum.
    Sağolasın, yaşamaya çalışıyoruz.

    YanıtlaSil
  3. İpek Ongunu severim. Bir de düşünmeden cevapladım demişsiniz ya, bence en doğru cevaplar ilk aklımıza gelenler oluyor. Uçurtma avcisini okumadım ama filmi beni de cok aglatmisti. Cok sevgiler

    YanıtlaSil
  4. Sonra aklıma o kadar çok kitap geldi ki, keşke şunu da yazsaydım dediklerim. Önemli olan da iz bırakanlar zaten. Sevgiler

    YanıtlaSil
  5. Kitap okumak için geç değil 25 yaş. Önünüzde daha bir ömür olduğunu düşününce:)

    YanıtlaSil
  6. oy yaa çok geçmiş olsun sana zor yıllardı herhalde neyse ki şimdi daha iyisin şükür :)

    YanıtlaSil