24 Haziran 2024

Altı Çizili Kitap Cümleleri - 47



Çaba sarf etmek bir suçtur, çünkü her eylemle bir düş ölür.
-Fernando Pessoa-


Onu yargıladığım falan yok benim. Onun haklı güvensizliğini değerlendiriyorum ve bunu onunla seve seve paylaşırdım, eğer benim iletişimci doğam, gördüğünüz gibi, buna karşı gelmeseydi. Yazık ki gevezeyim ve kolayca bağlanıyorum.
-Albert Camus-



Dean'i daha yakından tanımak istemem, yazar olduğum için yeni deneyimlere ihtiyaç duymamdan
ya da kampüsteki yaşantımın tekdüzeleşmesinden değildi, karakterlerimizin farklılığına rağmen onun,
nasıl bilmiyorum, bana uzun zaman önce kaybettiğim bir erkek kardeşimmiş gibi gelmesindendi.
-Jack Kerouac-



Bu bir yaşam, öyle değil mi? Bazı başarılar ve bazı hayal kırıklıkları. Benim için ilginç bir şey oldu yaşam, gerçi başkaları, yaşamı bu kadar ilginç bulmasalar şikâyet etmezdim ya da çok şaşırmazdım.

-Julian Barnes-


Bir kuşun anısı kalmış bende, saklı.
Bundan gözlerimdeki kayalık,
İçimdeki serseri buzullar.
Dürtme içimdeki narı,
Üstümde beyaz gömlek var..
-Birhan Keskin-


Bir anlığına hayal meyal beliren görüntü bana mı aitti? Ben tam da böyle miyim; dışarıdan bakıldığında -yaşarken- yani kendimi düşünmediğim zamanlarda böyle miyim ben? Demek ki başkaları için, tanıdığımı sandığım ben değil, kendisini aynanın yansımasında ele veren o yabancıyım: İlk bakışta benim dahi tanıyamadığım o kişiyim. Bir anlığına beklenmedik şekilde görmemiş olsam, yaşadığını göremeyeceğim o yabancıyım ben. Yalnızca başkalarının görüp tanıyabileceği, benimse göremeyeceğim bir yabancı.” Ve işte tam o anda, kendi kendime beni çaresizliğe sürükleyecek o sözü verdim: İçimde olup da benden kaçan, bir aynanın önünde durup da yakalamaya çalışnğım anda hemen tanıdığım ben oluveren, başkaları için yaşayan ve başkalarının yaşarken görebildiği, benimse asla görmediğim o yabancının izini sürerek yaşayacaktım. Ben de onu başkalarının görüp tanıdığı gibi görmek ve tanımak istiyordum.
-Luigi Pirandello-



Bu son haftalarda değişen bir şeyler oldu. Ama neredeydi bu değişme? Temelsiz, soyut bir değişme. Acep ben miydim değişen? Ya ben değilsem? O zaman bu oda, bu kent, bu doğa değişti; arayıp bulmak gerek.
Sanırım değişen benim: bunu anlamak güç değil, hoş da değil elbette. Başka çıkar yolu yok, bu değişmelerin benden olduğunu kabul etmem gerekiyor. Bir şey daha var: çok az düşünen bir adam oldum. Bir yığın küçük küçük değişimler, ben farkına varmaksızın bende birikip toplanıyorlar, sonra günün birinde, gerçek bir ayaklanma biçiminde patlayıveriyorlar. Ve sonunda, karşıtlıklar, tutarsızlıklarla dolu bir görünüm veriyorlar yaşantıma.
-Jean-Paul Sartre-


Onun, bu insanlar ve bu çeşit gezintilerle ilgilenmediğini, oyunlara katılmakta güçlük çektiğini ve bu uyuşmazlığından ıstırap duyduğunu anlamak için bu sözleri işitmeye ihtiyaç yoktu. Sıkıntısını artık gizleyemiyordu. Kendi de bilmeden bir kurtarıcı arıyordu. Sıkılganlığının geçmesi için ona yardım etmek istedim. Onun gibi, suratımı asarak yanına yaklaştım, konuşmaya başladım. ‘Benim gibi bu eğlentiye yanlışlıkla gelmediğinize göre, beni anlayacağınızı sanmıyorum,’ dedi. Yere bakarak konuşuyordu. Yüzüme bakmaya cesareti yoktu. Birden, başını kaldırarak: ‘Yıllardır, bir genç kız yanıma yaklaştığı zaman, ona söyleyeceğim acı ve alaylı sözler hakkında o kadar hayal kurdum ki siz bütün bunların ağırlığına dayanamazsınız,’ dedi. ‘Ben de söylediklerimden hemen pişmanlık duyarım. En iyisi hiç konuşmamak. Bakın, burada canlı ve neşeli bir sürü genç adam var. Onlar sizi daha iyi eğlendirebilir.’ Ben, gene suratımı asarak, onunla konuşmak istediğimi söyledim. Teselli ye muhtaç üzüntülü genç adam rolünü beğenmiyormuş. ‘Ben sizi bu durumda görmüyorum,’ dedim. ‘Herkes kadar canlı olduğunuzu sanıyorum.’ ‘Kadınlar insanda....’ dedi. Durdu. ‘Bernard Shaw’u okudunuz mu?’ Bir süre otların arasında yürüdük konuşmadan. Durdu, ilk defa gözlerime bakarak: ‘Ben, böyle bir karşılaşma için çok daha iyi birşeyler yapabileceğimi sanıyordum,’ dedi. ‘Kendimi hayal kırıklığına uğrattım.’
-Oğuz Atay-

Sıradan basit bir günün uğruna, hiç dua etmemiş, hiç yalvarmamıştım...
                                                  

  

2 yorum:

  1. pessoa ve atay bu dünyaya fazlalar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oğuz Atay mı Pessoa mı? dersen, kesinlikle Pessoa yı okumak daha kolay.

      Sil