27 Ağustos 2020

Alışagelmemiş alışkanlıklar


“Garip bir ölçü alışkanlık. Sevgi, aşk, dostluk ancak bu ölçüye vurulduğunda anlam kazanıyor. En ufak ayrıntılarda bile. Sözgelimi ben yeni bir giysiyle, bilmediğim bir yere kolayca gidemem. Önce evde deneyip benim kılmalıyım onu, birazcık eskisin, bedenimin kalıbını alsın ki içinde özgürce davranabileyim. Alışkanlık, kişiliğin gelişimini, kendini bulmasını sağlıyor evet ama bir sınıra kadar. Sizi o sınıra götüren iti, bakıyorsunuz sınırda karşınıza dikilmiş, yolu tıkamış. O tuzağa düşmemeli. Her büyük tutku gibi alışkanlık da Fethi Naci’nin deyişiyle: yıkımının tohumunu içinde taşıyor.”
Tomris Uyar-Gündökümü
Bir Uyumsuzun Notları I


İki ucun arası



“Yaşam benim için hiçbir zaman kolay olmadı; yine de her zaman mutlu oldum, kim bilir belki de mutlu olmayı çok fazla istediğimdendir. Yaşamı öyle çok seviyorum ki, bir gün öleceğimi düşünmekten nefret ediyorum. Öyle aç gözlüyüm ki, yaşamdan her şeyi istiyorum; hem kadın hem erkek olmak istiyorum, hem bir sürü arkadaşım olsun, hem de yalnız kalabileyim istiyorum.” 
-Simone de Beauvoir-
 




Arama Sonuçları

Web sonuçları

25 Ağustos 2020

Yerle gök arası


 “Kendi dünyamı bulmaktayım. Belli bir var oluş durumu, yalnızca benliğe ait bir evren; kişinin bir bitki gibi, içgüdüsel bir biçimde yaşadığı bir yer. İrade yok. Hırs yok muhteşem bir kayıtsızlık, tıpkı içindeki tohumların çiçeklenebilmesi için kendini edilgenleştiren Hindu’nun yaptığı gibi. Avrupalı’nın iradesiyle, doğulunun karması arasında bir şey. Ben yalnızca aydınlanmanın mutluluğunu istiyorum, dünyada gördüklerimden aldığım mutluluğu. Titreşimler almanın sevinci, yaşayan her şeye karşı duyarlılık. Olduğu gibi kabullenmek. Bütün canlıları hissetmek, onaylamak. Yalnızca var olmak."
-Anais Nin-


22 Ağustos 2020

Farkındalık





 

Öylesine

"Tanıdığım en güzel insanlar, yenilgiyi, acıyı, mücadeleyi ve kaybı yaşamış olan ve diplerden çıkış yolunu kendileri bulmuş romantik ve anarşist olan insanlardır. Bu kişiler yaşama karşı geliştirdikleri kendine has takdir, direniş, duyarlılık ve anlayışla; şefkat, nezaket, bilgelik ve derin sevgiden kaynaklanan bir ilgi ve sorumlulukla doludurlar. Güzel insanlar öylece ortaya çıkmazlar; onlar oluşurlar..."

-Elisabeth Kubler Ross-


Fulya' ya sevgilerle..

.

Bugün günlerden Turgut Uyar


Ağustos 22, dediler ustan ölmüş. Çok gülünçsün Azrail, Turgut Uyar ölür mü?
-Ferhan Şensoy-


Kırk kere söyledim bir daha söylerim
Savaşta ve barışta, karada ve denizde,
Düşkünlükte ve esenlikte
Zamanımız apayrı bize göre
Yanyana olduk mu elele
Aç kalsak ağlamayız biliyorum.

İçim güvercinleri okşamış gibi rahat
Sen yanımdayken ister istemez
Geniş meydanlarda akşam üstleri
Üstüste üç kere deniz, üç kere çınarlar.

Sen yanımdayken ister istemez
Uzak ırmakları hatırlıyorum.

Arasıra düşmüyor değil aklıma
Yabancı kadınların sıcaklığı
Ama Allah bilir ya, ne saklıyayım
Yanında ihtiyarlamak istiyorum... "

Turgut Uyar-Senfoni



21 Ağustos 2020

Ben bu çağdan nefret ettim!

 

Uzun zamandır elimde olan ama bugün anca inceleme fırsatı bulduğum dergi. İstanbul Barosunun belli aylarda derlediği bir yayım. İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezinin raporuna göre, çocuğa yönelik fiziksel ve cinsel şiddet sayısında son yıllarda büyük artış var. Resmi kayıtlar dışında olan durumlar ise daha sıkıcı. Özellikle pandemi döneminde aile içi şiddet olaylarında büyük artış gözlemlenmekte, ve bu çocuklar hem kendilerine hemde aile bireylerine karşı olan fiziksel ve psikolojik şiddeti her an görmekte ve ilerisi için kendi hayatlarında sorunlar yaşamakta.


İstanbul Sözleşmesi bile tartışma konusu olmuşken çocuk istismarı içinde farklı bir yasa ve düzenleme olur mu muamma ama bu konuda bir düzenleme şart. Yurt kurs gibi yerlerde yıllardır istismar edilen çocuklar için saklamak gizlemek yerine umarım bu travmaları için bir şeyler yapılır. Bir kereden bir şey olmaz yerine, bu kurumlar denetlenir. 

20 Ağustos 2020

Yürüyen merdivene yanlış taraftan binmek

“Beni anlamadıklarını gördüğümde, iletişim kurmaktan hemen vazgeçtiğim için birçok insanı kırdım. İlerlemem gerekiyordu. Hastalarımın dışında, insanlara karşı sabırlı olamadım. Bana uygulanan ve seçme özgürlüğümü elimden alan içimdeki bir yasaya uymak zorundaydım ama kuşkusuz, her zaman ona uyamadım. Hangimiz yaşam boyu tutarlı olabilirz ki? İç dünyama uydukları sürece bazı insanlar için hep vardım ve onlara kendimi yakın hissederdim, ama sonra beni onlara bağlayan bir şey kalmazsa onlardan kopardım. İnsanların bana söyleyecek bir şeyleri kalmasa da varlıklarını sürdürdüklerini öğrenmem hiç de kolay olmadı. Birçok insanda beni heyecanlandıran insanca bir canlılık buldum ama bu heyecanı psikolojinin büyülü dairesi içinde kaldıkları sürece duyuyor, bir an sonra, onları aydınlatan projektör başka bir yöne döndüğünde artık görülecek bir şey bulamıyordum. Birçok insana karşı yoğun bir ilgi duydum ama içlerini okur okumaz ilgim sönerdi. Bu yüzden çok düşman edindim. Yaratıcı bir insan, yaşamını çok az denetleyebilir. Özgür değildir, şeytanı onun elini kolunu bağlar ve onu yönetir.”

-Carl Gustav Jung - Anılar, Düşler, Düşünceler-



İki ters bir düz

"Yaralı insanlar birbirine yaklaştığı zaman kader telaşlanır. Sırları ortaya çıksın istemez. Eğer insanlar başlarına gelenin başkalarının başına gelenlerden çok da farklı olmadığını sezerlerse güçlenirler. İnsanların gücünü azaltan, kendilerini hedef tahtasının ortasında sanmalarıdır. Oysa hayatta hiçbir şey şahsi değildir. İyi şeyler de, kötü şeyler de rüzgarla birlikte yön ve şekil değiştiren bulutlar gibi başıboş dolaşırlar evrende." 

-Mine Söğüt-Şahbazın Harikulade Yılı 1979-




Kendi kuyruğunu kovalayan kedi

“Sana ne söyleyebilirim ki saygıdeğer kişi? Olsa olsa kendini aramaya fazla verdiğini mi? Aramaktan bulma fırsatını bir türlü yakalayamayacağını mı? Bir kimse arıyorsa, gözü aradığı şeyden başkasını görmez çokluk, bir türlü bulmayı beceremez, dışardan hiçbir şeyi alıp kendi içine aktaramaz. Çünkü aklı fikri aradığı şeydedir hep, çünkü bir amacı vardır, çünkü bu amacın büyüsüne kapılmıştır. Aramak, bir amacı olmak demektir. Bulmaksa özgür olmak, dışa açık bulunmak, hiçbir amacı olmamak. Sen, ey saygıdeğer kişi, belki gerçekten arayan birisin, çünkü amacının peşinde koştuğundan hemen gözünün önündeki bazı şeyleri görmüyorsun.” 

-Hermann Hesse - Siddharta-



19 Ağustos 2020

Var Olma Eğilimi

"Hiçbir dış etki sizi zorlamadığı halde, hiç bir yere ait olmamak kolay değildir. Mistikler bile ancak korkunç çabalar pahasına arınmaya varır. Kendini dünyadan söküp çıkarmak, ne yaman bir yok olma uğraşı."

E.M. Cioran-Var Olma Eğilimi




Bakış açıları


"Eğer yaradılış kitabını Havva yazmış olsaydı, insan türünün ilk aşk gecesi acaba nasıl olurdu? Havva kaburga kemiğinden falan doğmadığını, hiç yılan tanımadığını, Tanrı'nın ona acı çekerek doğuracağına ve kocasının ona hükmedeceğine dair bir şey söylemediğini açıklığa kavuşturarak başlardı. Bütün bu hikâyelerin Âdem'in basına anlattığı yalanlar olduğunu söylerdi". 
Bakış açıları(6)

17 Ağustos 2020

Çok zaman olmuş

 Selam sevgili blog. 6 yılı geçmiş görüşmeyeli, o kadar çok anı, kitap, müzik birikti ki hepsini paylaşalım konuşalım yeniden. Ben bu 6 yıla 2 evlat ve bambaşka bir meslek sığdırdım. Zaman terbiye etti, olgunlaştırdı, sakinleştirdi var ettiklerimizle bizi büyüttü eğitti. Kendi adıma ben çok değiştim her anlamda, daha çok iyi anlamda umarım zaman size de olumlu katkı sağlamıştır.

Hiç görmesek, görüşmesekte bir şarkı, bir kitap, bir söz veya bir sohbetle ruhumuza dokunan insanlar oldu zamanında, umarım yeniden kesişir yollar. Her anlamda güzel dostlardı onlar, sağlıcakla ve yeniden görüşebilmek ve arayı bu kadar fazla açmamak ümidiyle.