09 Şubat 2024

Altı Çizili Kitap Cümleleri - 34


Ben dünyadan ziyade kafamın içinde yaşayan bir insanım.
-Sabahattin Ali-


Elveda dediğim oldu ama çıkarken kapıyı çarpmadım, onun içindir ki sağır kulaklarınız farkına varmadı...
-
Friedrich Nietzsche-


Sizi önce bir tas çorbaya muhtaç hale getirecekler, sonra bir tas çorba vererek oyunuzu isteyecekler.💩
-George Orwell-


İnsanların en verimli olduğu çağda tükendim. Her anı, ne yapmam gerektiğini düşünerek geçirdiğim için çabuk yoruldum. Bana müsaade.
-Oğuz Atay-


İnsan ne kadar başarmış görünürse görünsün, kaybedilmiş savaşların izlerini taşıyordur. Para, unvan, aile, çocuklar ya da şöhret bunu değiştirmiyordu. Herkesin sevgiye ve anlayışa ihtiyacı vardı. Hatta belkide ihtiyacı yokmuş gibi görünenler diğerlerinden daha çok susamıştı sevilmeye.
-Hande Altaylı-


Dünyanın büyük bir kısmı kafayı yemişti. Geri kalanlarda öfke içinde yaşıyorlardı. Ha bir de ne kaçık ne de öfkeli olmayıp, sadece salak olanlar vardı. Hiç şansım yoktu yani. Hem de hiç. Sadece oturup sonumun gelmesini bekliyordum.
-
Charles Bukowski-


Hepimiz bir adayız. Ölürsek hatırlanalım, yaşarken başkaları da olabilelim, başkalarına da ulaşabilelim diye hepimiz kendi adamızda konuşuyor, sesleniyor, anlatıyor, yazıyoruz. Bazen birbirimizin kıyılarına uğrayan seyrek anlarla yaşayıp gidiyor, bazen kaybolduğumuz hayatlardan sonra birilerinin karasına vuruyoruz.
-Murathan Mungan-


Şimdi okunmuş kitapları yeniden okuyorum. Şimdi bildik müzikleri yeniden dinliyorum. Yenmiş yemekleri yeniden yiyorum. Sevip yitirdiklerimi yeniden seviyorum. Şimdi uykusuzluğumu yeniden uyuyorum. Şimdi açlığımda yeniden acıkıyorum. Şimdi gittiğim kentlere yeniden gidiyorum. Şimdi havada uçuyor, raylarda, su yüzeylerinde, yaşama ve ölüme karşı duyduğum aynı umursamazlıkla dolaşıyorum. Tartışmaları biliyorum. Duyguları. Korkuları. Sözcükleri. Her dili anlıyorum. Anlıyor ama kavrayamıyorum.
-Tezer Özlü-



Kendime karşı oynamaya kalkıştığım andan itibaren,bilinçsizce meydan okumaya başlıyordum. Siyah ve beyazdan oluşan her iki ben de yarışa girişmeden edemiyordu ve her ikisi de yenmek,  kazanmak için kendine göre bir hırsa, bir sabırsızlığa kapılıyordu; siyah olan ben, beyaz olan ben'in yapacağı her hamleyi heyecanla bekliyordu. Bir tanesi bir yanlış yapınca, öteki ben sevinçten havalara uçuyor ve aynı anda da kendi beceriksizliğine kızıyordu.
-Stefan Zweig-


Gittikçe yalnızlaşıyorsunuz insan kardeşlerim
Ne bir ortak sevinciniz kaldı sizi çoğaltacak
Ne bir içten dostunuz var acınızı alacak
Unuttunuz nicedir paylaşmanın mutluluğunu;
Toprağı rüzgârı denizi göğü
O her zaman bir insanla anlamlı
Tükenmez bir hazine gibi kendini sunan doğayı
Unuttunuz, gömülüp günlük çıkarların
Ve ucuz korkuların kör kuyularına
Daraldıkça daraldı dünyaya açılan pencereniz.
-Şükrü Erbaş-


Yakınlık başka bir boyuttur. Diğerinin senin içine girmesine izin vermektir, seni senin gördüğün gibi görmesine izin vermek; diğerinin seni senin içinden görmesine izin vermek, bir insanı varlığının en derin noktasına davet etmek. Modern dünyada yakınlık giderek kayboluyor. Sevgililer bile yakın değil. Dostluk sadece bir kelime artık, giderek kayboluyor. Neden? Çünkü paylaşacak bir şey yok. İçindeki yoksulluğu kim göstermek ister? İnsanlar rol yapma derdinde: "Ben varlıklıyım, ben oraya ulaştım, ne yaptığımı biliyorum, nereye gittiğimi biliyorum." Eğer sen yakın olmaya hazırsan, karşındakinin yakın olmasına da yol açabilirsin. Senin açıklığın, onun açık olmasını kolaylaştırır. Senin içtenliğin, onun içtenliğine, masumluğuna, güvenine, sevgisine, açıklığına izin verir. Sen olmasan, bu evrenin şiirinde, güzelliğinde bir şeyler eksik kalır. Bir şarkı, bir nota eksik kalır, bir boşluk olur; hiç kimse sana bunu söylemedi...
-Osho-






2 yorum:

  1. Alıntılar öyle anlamlı, öyle nitelikli ki her biri insanı hayatın bir başka yönü üzerinde düşündürüyor. Severek, satır satır okuduğum, izlediğim bir blog.
    Teşekkürler.

    YanıtlaSil