05 Ekim 2021

Oğuz Atay / Günlük (Alıntılar)

 


"-Kimseye söylemeden, içimde kaldı, kayboldu- dediğim düşüncelerin, duyguların aynası olsun. Kimse dinlemiyorsa beni- ya da istediğim gibi dinlemiyorsa- günlük tutmaktan başka çare kalmıyor. Canım insanlar! Sonunda,bana, bunu da yaptınız.


"
Bilmedi ki ben her şeyi hem görüyor, hem de ümitsizce öyle olmadığının söylenmesini bekliyordum."

"Güçlü olmak zorundayım. Bunu da becermek çok zor, gerçekler ağır geliyor. İlk günler hafif ve dayanılır gelen şeyler, şimdi biraz ağırlaştı. Fakat hüküm vermemeliyim. O kadar sık değişiyorum ki."

"Bir başka nokta daha: öyle bir yarım yamalaklığımız var ki, bizim dramımız, trajedimiz, akıl almaz bir biçimde gelişiyor. Ayrıca, bir trajedinin içinde olduğumuzun farkında bile değiliz. Çok güzel yaşayıp gittiğimizi sanıyoruz."

"Ben ne yapmışsam iyi yapmak kastıyla yaptım; Muvaffak olamadıysam bunun kabahati niyetimde değildir.."

"
Hayal gücü bir yerde beylikleşiyor. Gerçek hayattaki insanların çoğu da öyle. Verilen rolü oynayıp duruyorlar."

"Durup dururken seviyorum işte, sevip duruyorum."

"
Çaresizlik yüzünden her şey anlamını kaybediyor. Sen olmadıktan sonra sana yazılan mektup ne işe yarar?"

"Hata yapmayan insan hiçbir şey yapmıyor demektir, çamurlu yolda yürürsen elbette ayağın kirlenecek".

"Ölsem demiştim ya geçen gün. Siz insanlara inanmayın. Şimdi hiç ölmek istemiyorum."

"Kendini parçalayan adam; kişiliğini parçalayan adam."

"
Gülümsemenin içindeki sevgiyi anlatamıyorum demek ki”

"İnsanın içinde ifade edilmez bir eksiklik duygusu kalır. Her şey başka türlü olabilirdi sanki. Bütün bu oyunlar bu kadar kötü oynanmayabilirdi."

"Çok az vaktim kaldı, anlamıyor musun? Artık cesur olmam gerekiyor, hiç olmazsa düşüncelerimi yaşamalıyım."

"Ölüm gözümüzün önünde olsun, hiç hatırımızdan çıkmasın, her an ölebileceğimizi unutmayalım. Ölüm geldiği zaman boş bulunmayalım."

"
Ölümün anlaşılmaz yok ediciliğine katlanamıyorum."

"Sonra hiçbir şey olmamış gibi kaldığım yerden yaşamaya devam ediyorum."

"Geleceğini kaybet­mek, yaşanan zamanı da boşlaştırıyor. Ne yapalım, henüz biraz da ayakla durma gücüm var; deneyelim, sonuç almaya çalışalım."

"Fakirlik kültüründe yaşayanlarda büyük acı çekme ve boşluk duygusu vardır. Uzun süreli tatminler sağlamak zordur. Gerçekte fakirliğin kültürü, kültürün fakirliğidir."

"
Belinsky önce dünyayı olduğu gibi kabul ediyor. Kendi acılarına da aynı sessizlikle boyun eğiyor. Herkes kendi acısına katlansın. Dünyanın mantığı böyle) Fakat başkalarının acı çekmesini kabul eden insan, aynı güçle sürdüremez yaşantısını. Ve eğer insan başkalarının acı çekmesini kabul edemiyorsa dünyada haksız olan bir şey vardır ve tarih bu noktada mantıkla bağdaşamaz."

"Perşembe günlerini sevmem. Sabah sekizden akşam beşe kadar demek istiyorum. Yüz kere, bin kere alt alta yazmak istiyorum: perşembe günlerini sevmem. Sonunda insanlar anlasın ne demek istediğimi de sormasınlar gerisini. Can sıkıcı anılarımdan kurtulmak için daha iyi bir yol bilmiyorum. Perşembe günlerini sevmem. Daha ne istiyorsun benden? Sevmiyorum işte. Neyi seviyorum ki?"

"Sevgi propagandası yapan nefret dolu insanlar."

"Ben insanı hayatını sarsan büyük fırtınalar içinde tanımak isterim."

"
İçimize düşenlere ilgisiz bir düşmanlık besliyoruz. Bizi kimse anlamadı, biz de kimseyi anlamıyoruz."

"Şimdi, dedim; uyusam ve ameliyatta ölsem, hiçbir şey duymayacağım , hepsi bu kadar. Çok kötü hissetmedim."

"Artık kafamın bulanıklaştığını ve saçma­ladığımı düşünsünler istemiyorum."

"Düşüncem geç gelişti, biraz geç başladım; biraz da erken bırakmak durumunda kalıyorum."

"
Öyle bir çıkmazdır ki düzenden yana olanın da, düzene karşı olanın da ayni sularda çırpınmasıdır. Haksız olana karşı çıkanın da haksız olduğu bir ortamdır."

"..meselenin içinden çıkamadığı için ülkesinden kaçar, hayatı boyunca her şeyden kaçmıştır."

"Ey talih! Beni kendi ülkemde bir yabancı gibi yalnız bıraktın. Bütün ümit kapılarını yüzüme kapadın. Bunu neden yaptın bana?"

"Anlatmak istediğimi tam -ya da hiç- veremiyorum demek ki. Ya da öyle bir şey işte anlattıklarım. Yaşarken unutulup gitmek. Bense neler düşündüğümü sanıyorum. Bu yüzden bu ülkede herkese kafa tutuyorum."

"Para vererek kitaplarını bastırıyorlar önce: Sonra isim yapıyorlar ve ülkenin başına belâ oluyorlar."

"Herkes, yarı yolda bıraktığı herkes, o yolda bir yere varıyor. Hikmet, herkes namına, hepsinin yaşantısını öldüresiye sıkıcı buluyor. Onların yaşamadığı sıkıntıyı, sanki onlar adına Hikmet duyuyor. Bu nedenle bitiremiyor belki yaşantılarını ; sonuna kadar yaşayamıyor . Belki de değil. Belki bir yaşantıyı sonuna kadar sürekli izlemenin, bitirmenin bir çeşit ölmek olduğunu hissediyor. Yarım yaşantılar sürdürerek, bütün ölümlerden kaçıyor."

"Bu dünya geçicidir. Bu dünyada elde etmek ve korumak bir insan için sadece kısa ömrü için gereklidir. Bunu unutmamalıyız. Mezarlıklar bu nedenle gözümüzün önünde bulunmalı. Evimizin bahçesinde, sokağın köşesinde tek mezarlar yer almalı. Her şey geçicidir. Belgeler gereksizdir , unutulacak ayrıntıları yazmak anlamsızdır. Belki de unutmak esastır. Öğrenmek, kendini tanımak mutsuzluktur."

"İnsan bazı olayları yaşamanın heyecanını kaybedince, aynı olayları tekrar yaşarken daha ustalaşıyor; yaşamanın akışına kapılmadığı için daha üstün bir yaratıkmış gibi görünüyor başkalarına. Oysa duyarlık bitmiş."

“İnsanlarımızın ilgisizliği,uzaklığı da canımı sıkıyor.”

"Galiba evde oturmaya o kadar alışmışım ki sanki evden çıkınca gerçek bir dünyada yaşamıyorum. Evin dışında her yer sanki aynı, sanki bütün insanlar birbirine benziyor. Ne acıklı değil mi?"

"Neden öldü? Kalpten öldü elbette. Yaa kalbi mi vardı. Evet, kalbi olduğu için öldü. Oyunları çok ciddiye aldığı için öldü. Ciddi olmayan başka biri hiç olmazsa bir baygınlıkla filan yetinebilirdi. Coşkun'un kötü huyu: her olayı büyütürdü."

"Ben ne zaman canım sıkıldığı için evden çıksam, yolda güzel bir fikir gelir aklıma. Galiba hep acele ettim."

"Sevgi propagandası yapan nefret dolu insanlar."

"Insanın geliştiği filân yok. Yalnız kusurlarına alışıyor, o kadar."

"İnsan, her an kendini parçalayarak, kendi etinden kanından vererek yaşayabilir mi? Gerçeği aramak bu mudur?"


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder