06 Mart 2024

Altı Çizili Kitap Cümleleri - 38


Bazı sözler yanlızca bir yabancıya söylenebilir.
-
Leah Thomas-

Çıldırmaktan çok korkuyorum. Neler olduğunu anlayamıyorum ve bu korkunç bir şey.
-
Leonid Andreyev-

Cehennem yerinde hiç ateş yoktur, Herkes ateşini bur­dan götürür..
-
Yaşar Kemal-


Ah kimselerin vakti yok durup ince şeyleri anlamaya...
-Gülten Akın-


Bir gün gelir, dünyanın bir yerinde yıllarca senin haberin olmadan yaşamış birine, bütün hayatını anlatmak istersin.
-Murathan Mungan-


Hayvanlarla arkadaşlık yaptın mı hiç
Onların merhametinden
Tanrı birazcık da biz zavallılara verseydi..

-Şükrü Erbaş-


İnsan, daha önce hiç görmediği en güzel kitabı, en güzel kadını, en güzel çölü gördükten sonra kendi kendine şöyle der: Yaşamın geri kalan bölümü burada başlıyor.
-
Jean Baudrillard-


Diğerlerinin çoğu şeyini görebiliyorum. Ama kimse benim içimi göremiyor. İlkel bir seviyede bu beni ruhum yokmuş gibi gösteriyor. Belki de ruhum yoktur. Eğer bir şekilde daha az insan isem, insanlardan insanlık beklemiyorum.
-
Leah Thomas-


İnsan nasıl böyle küçülebilir, alçalabilir, bayağılaşabilir? Böylesine değişebilir mi insan? Gerçeğe benzer bir yanı var mı bunun? Evet, hem de çok! Her değişim olabilir insanda, her şeye benzeyebilir insan!
-Nikolay Gogol-


Dolaşıp durdum ben dünyada sadece!
Yakaladım her türlü zevki saçlarından,
Bırakıverdim, tatmin etmeyeni beni,
Saldım, gitmesi için, elimden kaçanı.
İstedim sadece ve sadece gerçekleştirdim
Ve istedim tekrar tekrar ve zor kullanarak
Geçirdim fırtınalı bir hayat: 
Önceleri büyük ve güçlüydü,
Ama atıyorum şimdi adımlarımı akıllıca ve ölçülü.
-
Goethe-


Herkes kendini tehlikede hissediyordu aslında. Bugün için inanması zor belki ama gerçekten herkes tehlikedeydi. Olacak şey değil, değil mi Olcayto, komünistler emperyalizmi alt edebileceklerine inanarak, dönüşüyorlardı. Ve gücünün farkına varmayan emperyalistler de sanki yenilme ihtimalleri varmış gibi direniyorlardı. Antik çağda onca komedya boşuna yazılmadı evlat. Hayat her çağda üç komedya bir tragedya!
-Mine Söğüt-


Büyükler sayıları pek severler. Ne zaman onlara yeni bir arkadaşınız olduğundan bahsetseniz, size asla esas konu hakkında soru sormazlar. Asla ‘Sesinin tınısı nasıl? Sevdiği oyunlar neler? Kelebek koleksiyonu yapıyor mu?’ diye sormazlar. Onun yerine ‘Kaç yaşında? Kaç kardeş? Kaç kilo? Babası ne kadar kazanıyormuş?’ derler. Sadece bu sorularla onu tanıyabileceklerine inanırlar. Eğer büyüklere, ‘Kırmızı kiremitleriyle, penceresinden sardunyalar sarkan ve çatısında kumruların yuva yaptığı güzel bir ev gördüm…’ derseniz, böyle bir evi hayal edemezler. Onlara, ‘Yüz bin franklık bir ev gördüm’ demek gerek. Ancak o zaman, ‘Ne kadar da güzel!’ diye çığlık atarlar.
-Antoine de Saint-Exupery-






11 yorum:

  1. Leah Thomas çok haklı. Çünkü yakınlarımız bizi anlamaz, oysa bizi tanımayan biri anlar. Önceden bu bana ilginç geliyordu ama sonradan anladım ve kabullendim.
    Leonid Andreyev'e uyumayı öneriyorum. :)
    Murathan Mungan Bey de haklı ama bu kadar ince de düşünmeyelim. Anlayan anlar, anlamayan anlamasın. Anlayan anlamayana da anlatmak zorunda değil bu arada. (Edebiyat ağladı :) ''Açıklandığında anlamıyor olman, ne kadar açıklanırsa açıklansın anlayamayacağın anlamına gelir,'' var bir de (1Q84 - Haruki Murakami).
    Şükrü Erbaş haklı. Aslında hayvanlar bize sevgiyi, sadakati ve nice erdemi öğretiyor. Göremeyen yine göremiyor. Göremeyen keşke defolup gitse de rahat etse dağ taş hayvan insan dünya...
    Jean Baudrillard'e de katılıyorum. Çünkü gördüğünü anlayan kişi yaşamaya başlıyor.
    Leah Thomas'cığım (bak bak bak :) fazla derine dalmış... Belki de karşı tarafın ruhu yoktur ahahaha
    Küçük Prens alıntısını görünce aklıma geçenlerde nerede gördüğümü bilmediğim bir söz geldi. Sözü bile tam hatırlamıyorum ama şöyle bir şeydi: Herkese işini, okulunu, karısını, çocuğunu vs soruyoruz, merak ediyoruz da mutlu olup olmadığını merak etmiyoruz, sormuyoruz, diye. Bir de şimdi okuduğum kitapta da bir alıntı vardı. ''Mutlu musun? Her şeyden çok bunu merak ediyorum.'' diye (Yüreğinin Götürdüğü Yere Git - Susanna Tamaro).

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Leah Thomas-Benimle Asla Tanışamayacaksın'a başladım değişik akıcı gidiyor yakında eklerim onu da.
      Türkiye'de yaşayıpta Leonid Andreyev'e katılmamak elde değil :)
      Hayvanlardan öğreneceğimiz çok şey var. Çok imreniyorum doğumdan itibaren hayvanların ve bebeklerin büyüme videolarına.
      ''Mutlu musun? Her şeyden çok bunu merak ediyorum.'' ba-yıl-dım..

      Sil
    2. Kitabı çok çok önce okumuştum ama hiçbir şey hatırlamıyorum. :) Şimdi bir yazı eklerseniz anımsamak güzel olurdu benim için de.
      Instagramda dolanma nedenim bebek ve hayvan videoları :) İnsanı yumuşacık yapıyorlar.
      Ben de çok sevdim bu alıntıyı. Kitabı da sevdim.

      Sil
    3. Arka kapak tam olarak kitabı özetliyor, oradan ekleyeyim. "Ollie ve Moritz...
      Onlar bizden çok farklılar.
      Hayal bile edemeyeceğiniz özellikleri olan bu iki yakın arkadaşın buluşması imkânsız. Çünkü Ollie’nin elektriğe olan alerjisi hayatını tehdit ediyor, Moritz’in zayıf kalbi de bir pil sayesinde atıyor. Bir araya gelmeleriyse ikisinden birinin ölümüne neden olacak."

      Benim de 2000 li yılların başında mektup arkadaşım vardı, uzun yıllar mektuplaştık İzmir Bostanlı'dan. Artık görüşmüyoruz ama hala durur mektuplar. O yüzden dikkatimi çekti.
      Benim kötü bir alışkanlığım var, sıkılgan olduğum için aynı zamanda 2-3 kitap okuyorum, o yüzden çabuk bitmiyor. Sabah birini akşam birini ya da birgün birini öbür gün birini şeklinde okuyorum şuan 3 kitabı 😁🤪

      Sil
    4. Mektup arkadaşlığı hep özendiğim ama gerçekleştirmek için adım atmadığım bir durum olmuştur. Bloglarda mektup\ kartpostal arkadaşlıklarını görüp ne güzel derim hep. Ama sanırım pek başarabileceğim bir şey de değil. Yine de ne güzel. :) Anıları hep severim zaten. O mektuplar bu nedenle eminim çok kıymetlidir.

      Ben bir dönem çoklu okuma yapıyordum ama o da benlik değil sanırım. :) Tek bir kitaba odaklandığımda daha iyi geliyor bana. Okuduklarınızdan alıntıları, yorumları takip edeceğim. Kitabın konusundan bahsettiğiniz için de teşekkür ederim. :)

      Sil
  2. Alıntılar her zamanki gibi çok etkileyici. "Ah kimselerin vakti yok ince şeyleri anlamaya" dizesini ben de çok severim. Ama sanki bu dizeler Gülten Akın'ın İlk Yaz şiirinden diye bilirdim.
    Sevgiyle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aaa siz uyarmasanız fark etmezdim. Ben Murathan Mungan'ın "Bir gün gelir, dünyanın bir yerinde yıllarca senin haberin olmadan yaşamış birine, bütün hayatını anlatmak istersin." sözünü yazacaktım Gülten Akın'dan sonra dalgınlığıma gelmiş.. Uyarınız için çookk teşekkürler..
      Sevgiler

      Sil
  3. Bu güzel anlayışa ben de teşekkür ederim.
    Sevgiyle.

    YanıtlaSil
  4. he alıntının her cümlesi o kadar değerli ki..aslında anlayıp sindirip içimizde yaşatmak lazım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Herkesin kendinden birşeyler bulması ne güzel. 🌸

      Sil