Mumlarla aydınlatılmış loş bir oda, kitaplarım, sıcak çikolatam, fonda
Melody Gardot, Norah Jones, tüm duygulardan arınmış nirvanaya 5 kalayım.
Cama vuran yağmur damlalarının ıslaklığını ruhumda hissediyorum,
üşüyorum, uykusuz ve duygusuzum ama aldığım keyiften de memnunum. Şaşkın
şaşkın ayak parmaklarımı seyrediyorum, saçımla oynuyor o kitaptan
diğerine geçiyorum, sakinim birazdan ruhumu kabuğundan soyup tüm hüznü
huzuru mutluluğu geceyi arta kalanları da ekleyip “ ne olur geri gel”
diyerek güvercin gibi havaya fırlatacağım. Arada göz ucumla aynada bana
bakan yarı tanıdıkla göz göze geliyorum, yalvaran gözlerle birşeyler
anlatmaya çalışıyor sanki. İçimden bi siktir çekip ayak parmaklarımı
seyretmeye devam ediyorum, kendimi Broadway danscısı gibi hissediyorum,
hey Melody sakın susma, unutmadan hala makyaj ve etekten nefret
ediyorum.
Gece kendi içinde çığlık çığlığa ama kimseden çıt
çıkmıyor, saatin tik takı kötü birşeylerin habercisi gibi, pencereyi
açıyorum yağmur yaz toprağı gibi kuruyup çatlamış ruhumu serinletiyor,
saatin tik takı daha hızlandı sanki, korku filmi sahnesinde gibiyim
etrafı kolaçan ediyorum kalbim daha hızlı atıyor, sonu olmayan karanlık
bir koridordayım sağa sola çarparak koşuyorum. Uzaklardan bir müzik
sesi, dar koridorda koştukça sese yaklaşıyorum bir durgunluk sonra
birden gözümü açıyorum. Bacağım uyuşmuş hareket ettiremiyorum, erimiş
mumun kokusu odayı sarmış, öfkeyle çıkarıp atılmış tişört gibi yatağın
bir kenarında fırlatılmış iki büklüm kıvrılmışım, fonda CocoRosie,
üzerime bir kitap kaçıncı sayfasında olduğumu hatırlamadığım..
Kırmızı Ruh / S'ayık'lamalar
19 Mart 2013
Kayıtlı olmayan okuyucular yorum yapabilmek için, yorumlama biçiminden "Anonim"i seçerek yorum yapabilir..
17 Kasım 2013
26 Mart 2013
Bir kadın..
Karşı kaldırımda bir kadın, adı yok gözleri yaşlı yüzünde binbir acı.
Elleriyle kendi sarmış sanki hayatında hiç kimse ona böyle sarılmamış.
Bir kadın, belki Güldünya, belki Gülşah öğretmen.
Bir kadın, boş gözler yorgun adımlarla kimseye dounmadan yürümeye çalışıyor.
Dokunsalar görünen görünmeyen tüm yaraları acıyacak, kanayacak.
Bir kadın gözlerinden ne hikayeler ne şiirler ne şarkılar dökülüyor.
Bir kadın, belki şehit, belki cumartesi annesi, yüzünde yüzyıllık bir özlem ve hüzün.
Bir kadın gözleri yaşlı, belki işinden ayrıldı, belki boşandı.
Bir kadın, belki sevdiği terketti, belki yıllar sonra kendini öldürecek bir adama aşık oldu.
Bir kadın, sevilmeye özlemli itilen bir LGBT belki.
Kadınlar artık sahip olunmak değil insan yerine konulmak istiyor, kadınlar artık sevgi adı altında ölmek değil insanca yaşamak istiyor.. Kadınlar, hırpalanmış kırılmış, vurulmuş incinmiş sevgisizlikten çatlamış yerlerinizden öperim kadınlar .
Mart 2013
07 Mart 2013
Dünya Harikaları
Colarado Nehri / Amerika
Buz Kanyon / Grönland
Sanyou Mağrası / Çin
Skaftafeli / İzlanda