17 Kasım 2013

S'ayık'lamalar

Mumlarla aydınlatılmış loş bir oda, kitaplarım, sıcak çikolatam, fonda Melody Gardot, Norah Jones, tüm duygulardan arınmış nirvanaya 5 kalayım. Cama vuran yağmur damlalarının ıslaklığını ruhumda hissediyorum, üşüyorum, uykusuz ve duygusuzum ama aldığım keyiften de memnunum. Şaşkın şaşkın ayak parmaklarımı seyrediyorum, saçımla oynuyor o kitaptan diğerine geçiyorum, sakinim birazdan ruhumu kabuğundan soyup tüm hüznü huzuru mutluluğu geceyi arta kalanları da ekleyip “ ne olur geri gel” diyerek güvercin gibi havaya fırlatacağım. Arada göz ucumla aynada bana bakan yarı tanıdıkla göz göze geliyorum, yalvaran gözlerle birşeyler anlatmaya çalışıyor sanki. İçimden bi siktir çekip ayak parmaklarımı seyretmeye devam ediyorum, kendimi Broadway danscısı gibi hissediyorum, hey Melody sakın susma, unutmadan hala makyaj ve etekten nefret ediyorum.

Gece kendi içinde çığlık çığlığa ama kimseden çıt çıkmıyor, saatin tik takı kötü birşeylerin habercisi gibi, pencereyi açıyorum yağmur yaz toprağı gibi kuruyup çatlamış ruhumu serinletiyor, saatin tik takı daha hızlandı sanki, korku filmi sahnesinde gibiyim etrafı kolaçan ediyorum kalbim daha hızlı atıyor, sonu olmayan karanlık bir koridordayım sağa sola çarparak koşuyorum. Uzaklardan bir müzik sesi, dar koridorda koştukça sese yaklaşıyorum bir durgunluk sonra birden gözümü açıyorum. Bacağım uyuşmuş hareket ettiremiyorum, erimiş mumun kokusu odayı sarmış, öfkeyle çıkarıp atılmış tişört gibi yatağın bir kenarında fırlatılmış iki büklüm kıvrılmışım, fonda CocoRosie, üzerime bir kitap kaçıncı sayfasında olduğumu hatırlamadığım..

Kırmızı Ruh / S'ayık'lamalar
19 Mart 2013

Kayıtlı olmayan okuyucular yorum yapabilmek için, yorumlama biçiminden "Anonim"i seçerek yorum yapabilir..